Admin Admin
Mesaj Sayısı : 318 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: Veda Hutbesi Salı Mart 17, 2009 10:08 pm | |
| "Ey insanlar!
"Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamıyacağım.
"İnsanlar!
"Bugünleriniz nasil mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl
mübarek bir şehir ise, canlarınız, malarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden
korunmustur.
"Ashabim!
"Muhakkak Rabbinize kavusacaksiniz. O'da sizi yaptı olayı sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski
sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar,
bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış
olur.
"Ashabim!
"Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah
böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmutallib'in oglu (amcam) Abbas'ın faizidir. Lakin
anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.
"Ashabim!"
"Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen
kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin
Rabia'nın kan davasıdır.
"Ey insanlar!
"Muhakkak ki, şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun
dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak icin bunlardan da
sakınınız.
"Ey insanlar!
"Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın
emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde
hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı hiç
kimseye ciğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izininiz olmadıkca evlerinize almamalarıdır. Eğer
gelmesine müsade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onların yataklarında yalnız
bırakmanıza ve daha olmasza hafifce dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki
haklari, mesru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.
"Ey mü'minler!
"Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukca yolunuzu hic şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı
Kur'ân-ı Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir.
"Mü'minler!
"Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar
kardeştirler. Bir Müslümana kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse
o başkadır.
"Ey insanlar!
"Cenab-ı Hakk her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan hissesini ayırmıştır. Mirascıya vasiyet
etmeye lüzüm yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır.
Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan köle, Allah'ın,
meleklerinin ve bütün insanların lanetine uğrasın. Cenab-ı Hakk, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet
ve sehadetlerini kabul eder.
"Ey insanlar!
"Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap
olmayana, Arap olmayanın da Araap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın
da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında
en kıymetli olanınız O'ndan en cok korkanınızdır.
"Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabı ile idare ederse, onu
dinleyiniz ve itaat ediniz.
"Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oglunun sucu üzerine, oglu da babasının sucu üzerine
suclanamaz.
"Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:
· Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.
· Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı cani, haksız yere öldürmeyeceksiniz.
· Zina etmeyeceksiniz.
· Hırsızlık yapmayacaksınız.
"İnsanlar Lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri
zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allah'a aittir.
"İnsanlar!
"Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?"
Saheb-i Kiram birden şöyle dediler:
"Allah'ın elciliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatta bulundunuz, diye
sehadet ederiz!"
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) şehadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine cevirip indirdi ve söyle buyurdu:
"Şahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab!" [left] | |
|