VARLIK VE ALEM, CEVHER VE ARAZ:
Cevher zatiyla kaim olan muhtaç olmayan. Araz ise zatiyla kaim olmayandir. Tas cevherdir, araz ise onun katiligidir.
RUH: Maddeci görüs ruhu bir mevhum olarak kabul eder. Ruh bir faraziyedir der. Ruhçular ise bedenden ayri varlik olarak görür. Basittir bölünmez, maddeyi harekete geçiren ruhtur derler.
ALLAHIN VARLIGI: Vacib-ül vücudun varliginin ispati
Kelamcilarin Delilleri:
1. Hudus Delili: Alem bütün parçalariyla hadistir. Her hadis olanin bir muhdise ihtiyaci vardir. Bu alemin bir muhdisi vardir. O da hadis olmayan Vacib-ül Vücud olan Allah’tir. (hadis: var edilen varlik denir.)
2. Imkan Delili: Alem mümkinler toplulugudur. Her mümkin var olabilmek için yokluguna varligi tercih edecek bir mureccihe muhtaçtir. O halde bu alemde var olabilmek için bir mureccihe muhtaçtir. o da Vacib-ül Vücud olan Allah’tir derler
3. Gaye ve nizam delili: Kanat birbirine uygun sebebler ve gayeler manzumesidir. Kainat alim ve akilli bir illetin sebebidir. O da Cenab-i Allah’tir.
4.Kabul-ü Amme: Allah fikrinin dogustan oldugu esasina dayanir.
5. Ilmi evvel delili: Her ilim bir önceki alimden ögrenilmistir. Böylece siralaninca en basta bir alim zata gerek vardir O da Allah’tir.
Islam Filozoflarinin Delilleri:
a) Hudus delili
b) Imkan delili
c)Gaye ve nizam delili
d) Ilk Sebep, illet delili
e) Hareket delili. Kainatta bir hareket var her hareket bir muharrikin eseridir. O zatta Allah’tir.
f)Ekmel varlik
Farabi “Zihnimde ekmel bir varlik düsünüyorum, kemal vasitalarindan biri de gerçekte zihnin disinda bir fiil var olmaktir. O halde Allah dan ibaret bir ekmel varlik mevcuddur.” der
BATI DÜSÜNCESINDE:
a) Ontolojik Delil: Allah düsüncesinden hareketler Allah’a giden bir delildir. Ibn-i Sina, var olandan hareket ederek Allah’in varligina ulasiyor. Vacib-ül Vücud’un varligindan kainatin varligina geçiyor.
b) Kozmolojik Delil: Kozality prensibine istinat etmektedir. Varliklarin mutlaka var olduklari kabul edildikten sonra buradan hareketle ilk zata Allah’a gider.
c)Gaye ve nizam delili
d)Ahlak delili
Kant mutlak Ahlak kanunun varligindan bu kanunu vaz eden bir kanun koyucunun varligini kabul eder ve bu hayattaki Fazilet ile mutlak arasinda uygunluk bulunmasindan istidlal ederek kendisinde hayir bulunan fazilet ve mutlulugu bagdastirabilecek bir zata ulasir.