Admin Admin
Mesaj Sayısı : 318 Kayıt tarihi : 14/03/09
| Konu: zaman gazetesi yazarından israil savunusu Perş. Mart 19, 2009 9:35 pm | |
| Zaman Gazetesi yazarlarından Fikret Ertan'ın Hamas'ı suçlayan yazısı İslamcı kesimde tartışmaya yol açtı. İsrail saldırılarını haklı gösteren yazısında Ertan çarpcı tesbitlerde bulunuyor:
"Son saldırıların da ortaya koyduğu gibi ne İsrail'in güneyinde yaşayanların ne de İsrail genelkurmayının bu iki-üç yılı daha bekleyecek hali kalmamış, son operasyon için işte bu yüzden düğmeye basılmıştı. "
Zaman Gazetesi yazarı Ertan'ın yazısı:
İsrail, Gazze'ye yaptığı ve yapmakta olduğu şiddetli ve ağır hava saldırıları ile ne yapmak istiyor? Bu soruya İsrail'in Güney Kuvvetleri Komutanı Yoav Glant'ın şu açıklamasıyla cevap vermek mümkün.
Şöyle diyor general bu konuda: 'İsrail ordusunun zayiatını asgaride tutup düşmanın zayiatını azamiye çıkarırken düşmanın silah kapasitesini onlarca yıl geriye atmaya çalışmak.'
Bu genel cevabın ana unsuru olan 'düşmanın silah kapasitesini onlarca yıl geriye atmak' ile kastettiği de öncelikle Hamas ve alakalı grupların elinde bulunan roket kapasitesini mümkünse tamamen yok etmek, edemediği takdirde bu kapasiteyi geriletmek elbette.
Esasen tek cümlede belirtmek gerekirse İsrail'in saldırılarının amacı Gazze'den İsrail'in güneyine atılan roket ve havan ateşine son vermek. Bunun için de Hamas kadrolarının yanı sıra roket yapımında kullanılabilecek her yeri Amerika'dan yeni aldığı akıllı bombalarla vurup duruyor. Bu bakımdan saldırıların seçimle, Amerika'daki geçiş dönemiyle ya da Hamas'ı teröre zorlamakla falan yakın alakası yok. Kaldı ki, İsrail, Hamas'ı niye teröre zorlasın; bundan en çok zararı kendisi görmeyecek mi? Bırakın İsrail'i, herhangi bir ülke kendisine zarar verebilecek bir şeye tevessül eder mi?
Bugün İsrail'in baş hedefi olan bu roketler yaklaşık 10 kilogramlık savaş başlığı taşıyan basit ve ilkel silahlar. Gazze'deki çeşitli metal atölyelerinde imal ediliyorlar. Ana gövdeleri çelik boru, kanatları bu gövdeye kaynatılan metal plakalar, patlayıcı başlığı basit patlayıcılardan meydana gelen ve son derece basit fünyelerle donatılan bu roketlerin bir adı da var: Kassam ya da Kassım füzeleri. Kassım adı da 1930'larda İngiliz manda yönetimine karşı ilk Filistin direniş hareketini organize eden ve 1935'te öldürülen merhum Şeyh İzzettin Kassam'dan geliyor.
Kassamlar sahneye 2000 yılının sonlarına doğru patlak veren İkinci İntifada sırasında çıkmış ve o tarihten bu yana binlercesi İsrail topraklarına atılmış bulunuyor. Aklımda kaldığı kadarıyla Gazze'den İsrail topraklarına bugüne kadar 8-9 bin civarında Kassam ve havan mermisi atılmış bulunuyor. Zayiat bakımından ise dünkü de dahil İsrail'in zayiatı 12-13 ölü, yüzlerce yaralı. Füzeler çerçevesinde İsrail'in son 4-5 yılda Filistinlere karşı yaptığı operasyonlar sonucunda da en 2.000-3.000 arası kişi ölürken binlercesi de yaralanmış bulunuyor.
İsrail, Gazze'ye operasyon yapmakta geçen cumartesi gününe kadar o kadar istekli de değildi; ancak roket ateşini bir türlü kesemediği ve roketlerin menzili ve etkinlikleri arttığı için operasyona karar vermiş bulunuyor.
Esasen İsrail, Kassam roketleri ya da benzeri kısa menzilli füzelere karşı operasyon yapmaya gerek kalmayacak teknolojik çözümü de çoktandır arıyor da. Bu bapta mesela Demir Kubbe ve Davud'un Sapanı adlarıyla anılan iki çok önemli füzesavar sistemi üzerinde çalışıyor. Ancak bu sistemlerin tamamlanıp operasyonel hale getirilmeleri için de her şey yolunda gittiği takdirde en az iki-üç yıl gerekiyor.
Son saldırıların da ortaya koyduğu gibi ne İsrail'in güneyinde yaşayanların ne de İsrail genelkurmayının bu iki-üç yılı daha bekleyecek hali kalmamış, son operasyon için işte bu yüzden düğmeye basılmıştı.
Bu yazı operasyon için gelinen süreci anlatmaya çalışan, konuyu soğukkanlı ve akıllı bir tarzda açıklamaya çalışan bir yazı. İsrail'i kınamak, lanetlemek ise başka bir konu elbette.
Son söz: İsrail operasyonunun durması, Filistinlilerin kanının daha fazla dökülmemesi, daha fazla acı çekmemeleri isteniyorsa, bunu isteyen sorumlu ve yetkililer ne yapıp yapıp Hamas ve diğerlerini roket ateşine son verme konusunda bir an önce ikna etmeliler; zira bu olmazsa daha çok kan dökülür, daha çok acılar yaşanır.
Hamas açısından acı, katlanması zor bir şey; ama bugünkü şartlarda bundan başka bir çare yok ne yazık ki...
| |
|